10 Mart 2012 Cumartesi

'sek bir dönüş.



İnsanlar ne kadar garip olursa olsun, birbirine benzeyen sürüyle insan var. "Neden benzer kişiler birbirini bulmuyor?" sorusu ne kadar gereksizse, birbirinden vazgeçecek sebepleri olmayan insanların da ayrılması o kadar saçmaydı işte.
:-benim sebebim var. (fısıldayarak söyledim, siz duymadınız)

Kendisine gösterilen ilgiyi fazla bulan ve bundan bunalan kişilere karşı ne söylemem gerektiği konusunda hiçbir fikrim yok sanırım. Ya da bir sürü söylenecek sözüm olmasına rağmen, böyle düşünen birisine karşı söylediklerimin anlam kazanmayacağını düşündüğümdendir ketum oluşum. O yüzden benim bir sebebim var. Kendimi yırtsam da, parçalara ayrılıp dört bir yandan toplamaya çalışsam da böylesine bir ilişkiyi tek başıma kurtaramam. İlk defa bir ilişkim için uğraşmam, çabalamam, hatta gurursuzlaşmam bu kadar sorun oluyor. İnsanlar ne tuhaf! Maneviyata oldum olası ihtiyaç vardır. Hele şu devrin karamsar bulutlarının altındaysan, en çok ihtiyacın olan sevgidir. Buna "fazla!" demek ne kadar büyük küstâhlık ama..

Aşk! Bazen dizginleri ele vermektir. Kendini karşındakine bırakmaktır. Bazen gururunu ayaklar altına almaktır. Sorgulamadan, kayıtsızca onunla yaşlanmayı düşlemektir.

İşte tam da bu yüzden benim bir sebebim var vazgeçmek için. Çünkü ben aşksız yaşayabileceğimi zannetmiyorum. Etrafa umutla saçtığım aşk dolu sözcüklerimi ve karşılığı verilmeyecek kadar "fazla" özel bakışlarımı toplayıp bavuluma tıkıyorum. Daha fazla hayal kırıklığına uğramadan tüm fazla.lıklarımla uzaklaşıyorum. Belki gittiğim bir deniz kıyısında oturup seyre dalmışken, birisi de yanıma gelip oturur.. Ve belki de yanıma aldığım bavulu önüne serebileceğim birisi olur.


. ..'sek kahve umutla yudumlanır.
06.03.2012

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Keşke başka bir şekilde yanına oturup, gülümseyip, bir sigara ikram edip 'nereye gidiyoruz' diye sorabilseydim..

Yorum Gönder